blog-image

Ne Ekersek O Yeşerecek Çocuğumuzun Geleceğinde

Ne ekersek o yeşerecek çocuğumuzun geleceğinde...
    Aile; toplumun kültürünü, değer yargılarını aktaran, kişilik ve psikolojik yapıyı şekillendiren ilk öğrenme ortamlarıdır. Ve bu ilk öğrenme ortamlarında anne ve babalar ilk öğreticilerdir. Tıpkı toprağa ekilip ilgiyle büyütülen tohumlar gibi anne babalarda çocuklarına öğrettikleriyle çocuklarına tohumlar ekerler ve her bir davranış ve yaklaşımlarıyla o tohumu yeşertirler. Özellikle anne (bakım veren), çocuğuna 0-2 yaş döneminde öyle bir tohum eker ki bu tohum çocuğunun geleceğinde kuracağı her türlü ilişkinin temelini oluşturur. Bu tohum, güven duygusudur. Anne 0-2 yaş arasındaki bebeğinin ihtiyaç (fizyolojik ve duygusal her türlü ihtiyaç) ve gereksinimlerini vaktinde ve düzenli karşıladıkça çocuk dünyaya karşı güvenilir bir ortam düşüncesi geliştirir. Ancak anne bu ihtiyaç ve gereksinimleri eksik karşılar veya çok geç karşılarsa çocuk dünyaya karşı güvensiz bir duyguya bürünür. Ve geleceğinde kuracağı ilişkiler de bu duygu ve düşüncelere göre şekillenir. İşte bu annenin çocuğuna ektiği ilk tohumdur . Bununla birlikte artık 2 yaş atlatıldıktan sonra ilişkiye babanın da dahil olmasıyla birlikte ebeveyn çocuk ilişkisi kurulur ve ebeveynler çocuklarına tohumlar ekmeye devam ederler. Bu ilişkinin kaliteli ve güvenilir olması ebeveynlerin tutumlarına bağlı olacaktır. Ebeveynler çocuklarına sergiledikleri tutumlarla çocuklarının kişilik ve benlik gelişimlerinde en fazla etkiye sahip olacaklardır. Benlik dediğimiz olgu bizim kim ve ne olduğumuza dair düşüncelerimizdir ve gelecekle ilgili alacağımız her türlü karara etki edecektir. Şayet çocuk benlik gelişimi esnasında ailesiyle güvenilir bir ilişki içindeyse, anne ve babası tarafından destekleniyor ve kabul ediliyorsa olumlu bir benlik gelişimi sağlayacaktır. Tam tersi durumda ise çocuğun benlik gelişimi yara alacaktır. Bu noktada ebeveyn tutumlarına değinmek isterim.

    Ebeveyn Tutumları, anne ve babanın çocuklarına karşı sahip oldukları duygu, düşünce ve davranış eğilimleridir. Yani çocuğumuza karşı nasıl bir duygu besliyoruz, ne tür bir düşünceyle ona ebeveynlik yapıyoruz ve ona dair davranışlarımız neler ? Tüm bu soruların cevapları bize ebeveyn tutumlarını verir. Burada bir kaç tane tutuma değinecek olursak; Otoriter ebeveyn tutumunda anne ve babalar için çocukların ilgileri ve istekleri çok önemli değildir çünkü çocuklar her ne olursa olsun ebeveynlerinin dediklerini yapmak zorundadır. Yapmadıkları takdirde ya da bir hata yaptıkları takdirde hem çok ağır eleştirilere maruz kalırlar hem de ağır cezalar alırlar. Sıkı bir disiplin içinde terbiye edilmeye çalışılırlar. Ceza alma korkusuyla kendisinden istenilenleri tartışmasız yerine getirirler. İstenilen şekilde davranınca da sevgiyi hak ederler. Yani sevgi koşulludur bu ebeveynlere göre. Böyle bir ortamda büyüyen çocuklarda antisosyal davranışlar görülebilir, akran ilişkileri sağlıklı olmayabilir, otoriteye boyun eğme davranışı görülebilir, ev dışındaki ortamlarda saldırganca davranışlar görülebilir. Bu tutuma örnek olarak Masumlar Apartmanı dizisindeki Safiye ve annesi güzel örnek olabilir ne dersiniz ? Başka bir tutum olan koruyucu ebeveyn tutumuna gelecek olursa bu aileler için çocuklarının başına bir şey gelecek olması dünyanın en büyük felaketi olabilir. Bu aileler çocuklarını her türlü zorlu yaşam olayından korumaya çalışırlar. Çocukları bir zorlukla karşılaşacak olursa hemen o sorunu çocuklarının yerine çözüverirler. Çocuklarına zorlanmasınlar ve tehlikeli olmasın diye sorumluluk vermekten kaçınırlar. Böyle bir ortamda büyüyen çocuğun anne ve babasından bağımsız bir kişilik geliştirmesi çok zordur. Bu çocuklarda düşük özgüven ve özsaygı görülebilir. Sorunlarla baş etmeyi öğrenmedikleri için de her türlü zorlukta baş edememe durumu görülür ve bu da ciddi duygusal sorunlara yol açabilir. Örnek olması açısından videoyu beraber izleyelim https://www.youtube.com/watch?v=Ra00IZwXF1E . Gelelim ihmalkar ( ilgisiz ) ebeveyn tutumuna. Bu ebeveynler için çocukları onları meşgul etmediği müddetçe hiçbir sorun yoktur. Çocuklarını severler ama ilgi göstermezler. Çocuklarına kural koymadıkları için çocukları neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenemezler. Aslında bu ebeveynler çocuklarının temas ihtiyacına karşılık vermezler. Böyle bir ortamda büyüyen çocukta da ebeveynlerinin dikkatini çekebilmek için bir şeylere zarar verme davranışları görülebilir. Dışlanmışlık duygusuna sahip olacakları için sosyal ilişkilere girmeye çalışmazlar. Çok ilerleyen boyutlarda madde kötüye kullanımı görülebilir. Bu tutum için de bu video güzel bir örnek olacaktır. https://www.youtube.com/watch?v=-pUvfcMdMCc . Sağlıksız olan bir başka ebeveyn tutumu aşırı hoşgörülü ebeveyn tutumudur. Bu ebeveynler duyarsız olmakla hoşgörüyü karıştırmışlardır. Her şeyin aşırısının fazla olması gibi hoşgörünün de fazlası çocuklarımıza zarar vermektedir. Bu ebeveynler çocuklarına sınırsız yetki vermiştir ailede. Çocuğun her istediği yapılmış, kurallara uyma noktasında aşırı esnek davranılmış ve sorumluluklar en az düzeyde tutulmuştur. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk kural tanımaz hale gelir, her istediğinin yapılmasını herkes tarafından bekler, işbirliği ve paylaşıma yanaşmaz ve sosyal ilişkilerde sorun yaşarlar. Bir diğer tutum olan tutarsız ebeveyn tutumunu önce videodan görelim https://www.youtube.com/watch?v=DhgYsccuRfs . Bu videoda neler yaşandı ? Öncelikle anne ve baba erkek çocuğa karşı farklı farklı tutum sergilediler değil mi ? Böyle olduğunda da çocuk kendi amacına hangisi hizmet ediyorsa o tutuma sahip ebeveyne daha yakın davrandı. Daha sonra anne ve baba birlikte koydukları kuralı erkek çocuklarına farklı kız çocuklarına farklı uyguladılar :''Akşam dışarı çıkamama''. Bu noktada da kız çocuğu öfkelendi ve öfkesini farklı bir şeyle çıkarmaya çalıştı. İşte bu videodan da anlaşılacağı üzere ebeveynler çocuklarına karşı aynı tutuma sahip olmazlarsa ve koydukları kurallar konusunda tutarlı olmazlarsa çocukları doğru ve yanlış davranışı ayırt edemez hale gelirler.
    Bunlar ve bunlara benzer daha bir çok sağlıksız ebeveyn tutumu vardır ve hepsinin ortak bir noktası vardır : Hepsi çocuklarının kişilik ve benlik gelişimine zarar vermektedir. Çocuklarının duygularında yaralar açmaktadır. Peki bizler çocuğumuzun olumlu benlik algısına sahip, sorumluluk sahibi, özgüveni yüksek, sosyal becerileri gelişmiş, sorunlarla baş etmede başarılı, yaratıcı bireyler olmasını ister miyiz ? Öyleyse öncelikle bizler sağlıklı ebeveyn tutumu olan demokratik ebeveyn tutumuna sahip olmalıyız. Demokratik anne ve babalar çocuklarının birer birey olduklarının farkında olarak onlara saygı ve sevgi ile yaklaşırlar. Çocuklarının belli sınırlar içerisinde karar vermelerini desteklerler. Yaşlarına ve yeteneklerine uygun sorumluluklar vererek onlara sorumluluk bilinci kazandırırlar. Çocuklarına her türlü olayda söz hakkı vererek onlara değer verdiklerini hissettirirler. Çocukları yanlış yaptıkları takdirde ağır cezalar vermez onlara doğruyu öğretici cezalar verir  ve açıklamalarını yaparlar.

Peki bizler demokratik tutuma sahip olabilmek için neler yapabiliriz ?

1. Çocuklarımız bizimle konuşmak istediğinde, bizim şefkatimizi ve yakınlığımızı hissetmek istediğinde onların bu tarz temas ihtiyaçlarına karşılık verelim. Temas ihtiyacı doğduğumuz günden başlayıp ölünceye kadar hep ihtiyaç duyacağımız en önemli ihtiyaçlarımızdan birisidir. Çocuklarımızın bu ihtiyacına duyarlı olalım.
2. Sevgi, saygı ve şefkat ile çocuklarımıza yaklaşalım.
3. İçinde bulunduğu gelişim döneminin ihtiyaçlarını fark edip karşılayalım.
4. Yeterli düzeyde sınırlar getirerek onların fark etmeyeceği şekilde onları denetleyelim.
5. Olumlu olumsuz bütün duyguları yaşamalarına izin verelim. Kahkaha atmak istiyorlarsa bırakalım atsınlar, ağlamak istiyorlarsa bırakalım ağlasınlar.
6. Deneyimleme yolu ile öğrenmelerini destekleyelim.
7. İyi-kötü, olumlu-olumsuz davranış nedenlerini uygun yer ve zamanda çocuklarımıza açıklayalım.
8. Çocuğa güven ortamı sağlayalım.
9. Çocuğun olduğu gibi kabul edildiğini, sevginin koşulsuz verildiğini ve kendisine  değer verildiğini hissedeceği bir ortam sağlayarak bu ortama aidiyet geliştirmesini sağlayalım.
10. Yaşına ve yeteneklerine uygun görevler vererek yani sorumluluk vererek özgüven geliştirmelerini sağlayalım.
11. Karar verme becerilerini destekleyelim. Gerektiği noktada ‘’Sen bilirsin.’’ demeyi bilelim.
12. Evin bir üyesi olduğunu hissettirebilmek adına ‘’Sen ne dersin?’’ gibi sorularla çocuğa söz hakkı verelim.
13. Başarısını değil çabasını takdir ederim.
14. Güzel davranış ve düşünceler için rol model olalım. 
    Çocuklarımızın sağlıklı kişilik geliştirebilmesi adına öncelikle kendimizle ilgili farkındalığa sahip olmamız çok önemlidir. Doğan Cüceloğlu hocamızın dediği gibi ‘’ Geliştiren anne baba olmayı önemseyenler öncelikle kendi düşünüş, değer ve davranışlarını anlayıp yönetmeye çalışırlar. Onların derdi önce kendilerini eğitmek ve geliştirmektir. ‘’ 
Umarım bu yazımızla geliştiren ve gelişen anne babalar olan sizlere bir nebze de olsa katkı sağlayabilmişimdir. Keyifli günler dilerim :)


Kaynakça 

*abapsikoloji Web Sitesi

*Güler Yıldız, T. (2020). Anne Baba Eğitimi. Ankara. Pegem yayınları

*Özen, D. (2019).Ortaokul Öğrencilerinin Anne Baba Tutumlarının Psikolojik Sağlamlık Üzerine Etkisi. [Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Aydın Üniversitesi]

*Sıegel, D. ve Bryson, T. (2020). Dramsız Disiplin. İstanbul.Pegasus Yayınları.



https://www.newspdr.com/

Meryem Şahin

Merhaba ben Meryem Şahin. 1998' de Karaman'da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi Karaman'da tamamladım. Lisans eğitimimi Bursa Uludağ Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde tamamladım. Mezun olduğum yıl Biruni Üniversitesinden Aile Danışmanlığı eğitimimi aldım. KPSS' de kendi alanımda (PDR) Türkiye 58.si oldum. Halen alan içi aldığım bir çok eğitim ile kariyer gelişimime devam etmekteyim.

Binlerce Mutlu Öğrenciye Katılın!

Bültenimize abone olun ve en son haberleri ve güncellemeleri alın!