blog-image

HATAYI NEREDE YAPIYORUZ?

Bugüne kadar çocuk gelişiminde nice yazılar yazıldı, nice cümleler ve tavsiyeler verildi. Ancak görüyorum ki bilgi arttıkça bilgi hamalı olup uygulamada ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Velilerin bana en çok sordukları konuların başında çocuğumuzun davranışlarını nasıl değiştiririz oluyor. Her konuyu şakaya vuran ancak ciddi bir işle karşılaştığında afallayan çocuklar, problem çözmede neden bu kadar basit ve yanlış hareket ediyorlar. Eskinin büyümüş de küçülmüş dediği çocuklar şimdilerde sadece dil gelişimi ve sözlü mukavemetle ölçülür olmuş halbuki karşılaştığı ufacık bir engeli aşmayı denemeyip ağlamaya başlayan 10 yaşındaki çocuklar normal bir gelişim evrelerini mi gösteriyor? Kişilik bir bütündür. Uygun gelişim döneminde uygun dönütler verilmeyen çocuklar sonraki yaşamlarında sorun anında başa çıkma yollarından bihaber afallayabiliyorlar. 

Tüm bunlara Erikson’un kuramı temelinde değineceğim. 

Bebeklik(0-2 yaş) döneminde temel güven duygusu karşılanmamış çocuklar dışa karşı daha güvensiz, problem çözmede daha pasif kalmaktadır. Temel güven duygusu doğumdan hemen sonra verilmeye başlanmalı, çocuğun bakımı, yeme içmesi aynı kişiler tarafından düzenli yapılırsa temel güven duygusunun temeli atılmış demektir.  Aksi durumda çocukta/bireyde şunlar görülür:

Dış dünyaya ve insanlara karşı hissedilemeyen güven duygusu

Sosyal ilişkilerden kaçınma

İçe kapanıklık

Bazı durumlarda antisosyal kişilik ve suça meyilli olma

 İkinci aşamada (2-4 yaş) ise Özerkliğe karşı utanç kuşku var. Aileden bağımsız hareket eden, problem çözmede kendini ispatlamaya çalışan, annesinin elini bırakıp koşan ancak sürekli gözü annesini arayan bir çocukluk dönemi bu. Eğer özerklik, kendi başına yürüme, yemek yeme, tuvaletini kontrol etme ve tuvaleti kullanma davranışları desteklenmezse şunlar görülür:

            Yaptığı işte etrafa ürkek bakma ve emin olamama

            Tek başına problem çözmede kendini yeterli görmeme

            İçe kapanma ve hata yapma korkusuyla yalnız kalmayı talep etme

            Oyun oynarken oyun kurucu olamayıp dışta kalma

 Son olarak da üçüncü aşamaya değinelim (4-6 yaş) girişimciliğe karşı suçluluk

Bu dönem çocukları çok soru soran, her şeyi merak eden ve korkusuzca her işe girişen bir profil izlemektedirler. Çocuklarla beraber oyun oynamak, onların sorularına sıkılmadan cevap vermek, öğrenme isteklerini desteklemek gelişimin püf noktalarındandır.

            Cinsiyet duygusu ve cinsiyete özgü rol edinme yine bu dönemde görülür ve bitip tükenmeyen cinsiyetçi sorulara tatmin edici cevaplar verilmeyip çocuk terslenirse bundan sonraki süreçte soru sormak yerine suçluluk duygusuyla hareket edecektir.

 Çocuk yetiştirmede atladığımız, önemsemediğimiz ya da görmezden geldiğimiz dönemler daha sonraki süreçlerde özgüveni problemli ve pratik çözümü düşük bireyler ortaya çıkaracaktır. Unutmamamız gereken en önemli özellik; eğer çocuklarımızı, yeni nesli daha üretken yetiştirmek istiyorsak önce kendimizi değiştirmeliyiz. Kendini değiştirmeyen ebeveyn, çocuklarını da değiştiremez…

https://www.newspdr.com/

Yasir Aslan

Psikolojik Danışman

Binlerce Mutlu Öğrenciye Katılın!

Bültenimize abone olun ve en son haberleri ve güncellemeleri alın!