blog-image

Düşünce sadece bir düşüncedir

Yaşamda her şeyin beslendiği bir kaynak vardır. Ve onun devamı bu besine bağlıdır. Bitkilerin ömrü güneşin onları beslediği kadardır. Hayvanın, insanın varoluşu ancak beslendiği kadardır. Beslendiği kaynaklar çoktur asıl önemli olansa sunulan kaynakların devamlılığıdır. Yeni bir dil öğrenirsiniz, bir eğitime katılırsınız, bazen bir ilişkiye başlarsınız ancak sizin beslediğiniz bakım verdiğiniz kadardır ömürleri. Kolaylıkla varabileceğimiz genel bir sonuç şudur:  Yaşamda bir şeyin devam edebilmesi için beslendiği kaynağın da devamı şarttır. 

Peki ya düşüncelerimiz?

Düşüncelerimizin de beslendiği kaynaklar vardır bunlardan en önemlileri ilgi, dikkattir. Düşünce, zihninizde belirdiği an tıpkı yaşamdaki her şey gibi hayatta kalmaya çalışır. Siz ona ihtiyacı olan besinlerden ilginizi ve dikkatinizi sunduğunuz an yaşamı devam eder. Düşünce, zihniniz bir ürünüyken siz onu besledikçe; bir zaman sonra, siz artık düşünceye bağlı hale gelirsiniz. Bu noktada düşünce gerek ayrımı ortadan kalkar ve düşünce gerçekmiş gibi bir yaşam sürdürürsünüz. 

-Ayşe’nin beni kıskandığını düşünüyorum.  Düşüncesi ilk akla gelir. 

-Zaten geçen gün bakışlarından da belliydi.  Düşünceyi beslemeye başladık.

Düşünceyi beslediğimiz an zihin okuma, kahinliğe başlama, içsel diyalog… tüm bunlar devreye girer. Bunlar da düşüncenin daha fazla beslenmesine hizmet eder. Ve artık bir noktaya gelir ki davranışlarımız düşünce gerçekmiş gibi hareket eder. 

-Ayşe beni kıskandığı için ona soğuk davrandım.  Düşüncenin gerçekliğe karışması aşamasıdır bu.

Düşünce tarafından yutulmuştur hayatımız. Ve o bize hizmet ederken biz onun sadık bir hizmetkarı haline dönüşmüşüzdür. 

…..

Yaşamda dikkatimizi neye verirsek o büyür, beslenir. Beslenen şeyse yaşamına devam eder. Yukarıda bahsettiğim döngüyü sonlandırmanın tek yolu, onu beslemeyi bırakmaktır. 

Zihninizdeki yaşamın gerçek yaşamın önüne geçmemesi dileğiyle.

Sevgiler

https://www.newspdr.com/

sevgi araz

1990 Diyarbakır/Silvan doğumluyum. Eğitim hayatım üniversiteye kadar aynı ilçede devam etti. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe bölümüne başladım. Aynı üniversitede pedagojik formasyon kapsamında eğitimime devam edip bir süre özel kurumda ve sonrasında şu anda da devam ettiğim MEB’de öğretmenliğe başladım. Atamamın Kars’a çıkmasıyla Kafkas Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümüne başladım. Şu an son sınıf öğrencisiyim. Eğitimim esnasında KDTD tarafından Act eğitimi ve süpervizyonu, Gottman yöntemiyle evlilik ve çift terapistliği, eğitimleri aldım. Bunları destekleyecek atölye çalışmalarına yoğunlaştım. Felsefe ve psikolojinin birlikteliğiyle logoterapi üzerine hala çalışıyorum. Duyguları tanıma, şefkat, anlam arayışı bunlar ilgilendiğim başlıca alanlar.

Binlerce Mutlu Öğrenciye Katılın!

Bültenimize abone olun ve en son haberleri ve güncellemeleri alın!